Sessiz çoğunluğun sesi sandıktan gelir


11.11.2015 
Hasan Yücel Başdemir 
hasanyucelbasdemir@gazeteyeniyuzyil.com 
Son genel seçimin kaybedenleri arasında anket kuruluşları da vardı. Hiçbiri, seçim sonuçları konusunda gerçekçi bir tahmin ortaya koyamadı. Bazı kuruluşlar, anketlerinde seçimin sonuçlarına yakın oranlar elde ettiklerini, ancak AK Parti karşıtı kamuoyundan korktukları için bunu açıklamadıklarını ileri sürdüler.
Bu iddia, hiç inandırıcı değil. Ne ‘blok muhalefeti’nin iddia ettiği gibi bir iktidar baskısı vardı, ne de anketörlerin ve bazı seçmenlerin ileri sürdüğü gibi muhalefetin baskısı korkutucuydu. Ayrıca adama sorarlar: Madem cesaretin yok, neden ortalarda dolaşıyorsun? O halde tahminlerdeki başarısızlık nereden kaynaklandı?
Bu başarısızlığın tek nedeni, anket kuruluşları değil; Türk demokrasisinin bel kemiğini oluşturan, akılcı tercihleri olan, başarı (pragmatik) analizi yüksek bir seçmen grubunun bunda büyük ‘sorumluluğu’ (!) var. Bu kesim Türk kamuoyunu, partileri, yabancı basını, blok muhalefeti ve anket kuruluşlarını yanılttı. Seçimlerden sonra bu kesimin adı “sessiz çoğunluk” olarak siyasi literatüre girmiş oldu. 

Kimdir bu sessiz çoğunluk? Ne yer, ne içer, ne giyerler? Nerede yaşarlar? Mezhepleri ve milletleri var mıdır? Madem çoğunluklar, neden görünür değiller? Kendilerini saklarlar mı? Sırasıyla bakalım. 

SESSİZ ÇOĞUNLUK KİMDİR ?
Bu ülkenin sahibi biziz. Biz her şeyi biliriz. Derslerimizde öğrencilerimize yılardır bunu anlatıyoruz. Yanılmamız hiç mümkün değil.
Böyle konuşan aydın, entelektüellerin sessiz çoğunluğun içinde yer almadığı açık. Bu grup, sessiz falan değil. Bildiğiniz ‘sesli azınlık’. Konuşmayı çok seviyorlar. Her yerde ulu orta, dengesizce ve fütursuzca konuşuyorlar. Binlerce defa yanılsalar da hala çok akıllı olduklarını hatta kendi “muhataplarına” sandığa giderken yıllardır kullanmadıkları beyinlerini de yanlarına almayı unutmamaları gerektiği söylüyorlar. Söylediklerini kulakları da duymuyor. Asla ‘hata yaptık’ demiyorlar. Kendilerine gereksiz (hatta ezoterik) bir güven duyuyorlar.
Sessiz çoğunluğun bunları dinlediği yok, çünkü onlar, işinde gücünde. Evlerine helal rızık götürme, çoluk-çocuğunun okul masraflarını karşılama, hayatlarını mutlu kılacak işler yapma peşindeler. Geleceğe dair iyimser projeleri var, sağduyudan yanalar ve yaşadıkları toplumu ve insanları seviyorlar. Hayat tarzlarına saygılılar. Komşularının hayat tarzlarını beğenmeseler de haklarında ileri-geri konuşmuyor ve imalı göndermeler yapmıyorlar. Siyasi tercihlerini ideolojik saplantılara göre belirlemiyorlar; zahmetsiz itibara, ezberden tekrarlanan yalanlara ve kapalı kapılar ardında planlanan kumpaslara karınları tok.
Sessiz çoğunluk, deneyci ve yeniliğe açık; iyi şeyler yemek, içmek ve giymek isterler, ama hırslı değiller. Bir taraftan ellerinde var olanlarla yetinmesini bilirlerken, bir taraftan da daha iyisi için çalışırlar: Bunu ilke ve değerlerinden taviz vermeden yapmaya gayret ederler. Yalanı, yalancıyı ve hırsızı tanımlar; yüksek basiret sahibidirler. Bir hırsızdan kurtulayım derken daha büyük hırsızların eline düşme tehlikesini iyi sezerler.
NEDEN GÖRÜNÜR DEĞİLLER?
Sessiz çoğunluk, her yerdedir ama görünür değildir. Kendini sakladığı için değil; görünür olma çabası içinde olmadığı için. Kullanışlı olmadığı için de geveze azınlığın görüş alanına girmiyor; onların gözünde flulaşıyorlar. Sesli çoğunluğun yarattığı gürültüde kayboluyorlar. Onlara göre siyaset, kişiliklere saldırmak değil: insanlar için özgürlük; ülke için hizmet ve proje vadetmek.
Her yerdedirler, hayat tarzları birbirinden farklıdır. Milletleri ve mezhepleri aynı değildir. Hayatı gönüllerince, ama kendi gönüllerini başkasına zorlamadan yaşarlar. Türkiye’de 1950’den beri sandığın tek hâkimi onlar. Sesli azınlık, önlerinden sandığı aldığı zaman sıra kendilerine gelinceye kadar sessizce bekliyorlar. Sandık başına gidince de sessizce mührü vuruyorlar. Onların sesi sandıktan; demokrasinin gücü de sandığın sesinden geliyor.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

KLASİK MANTIKTA KIYASIN MODALİTESİ: MOD VE ŞEKİLLER

ARİSTOTELES VE MARTİN HEİDEGGER’DE VARLIK KAVRAMI

ŞÜPHE